Kürek yarışlarının en kalabalık ve en hızlısı olan Sekiz Tek teknesi, doğal olarak en büyük seyirci kitlelerini toplayan ve sonucu belirlenemeyen, son metrelere, son küreklere kadar heyecan içinde ayakta seyredilen bir çekişme yaratır.

Son üç Olimpiyata bakarsak ekiplerin ne kadar büyük emeklerle yaratıldığını ve böylesine bir üst düzey yarışa hazırlandıklarını görüyoruz.

İngiliz Kürek tarihinde Sekiz Tek yarışları kolejlerden üniversitelere, kulüplerden Milli takıma kadar o kadar büyük bir yelpazeye dağılmıştır ki İngiltere’de okumuş birinin kürekle tanışmamış olması mümkün değil gibidir.

Almanya’nın kürek tarihinde de Sekiz Tek yarışının yeri çok önemlidir. Bu sınıfta Almanlar üç kez Olimpiyat kazanıp, on bir kez Dünya Şampiyonu oldular. Alman Kürek Federasyonu ideal Milli Takım Sekiz Tek ekibini yaratmak için 24 seçme sporcu üzerinde testler yaparak ekibi kurar. Kurulan kadronun uzun yıllar mümkün olduğu kadar az eleman değiştirerek EKİP olması beklenir.

2012 Londra Olimpiyatına gelindiğinde Erkekler Sekiz Tek sınıfında Alman ekibi 2009 yılından beri girdiği tüm yarışlarda arka arkaya 35 kez birinci olarak yarışa başladı ve 36. kez Altın Madalyayı kazandı. Bu Madalya Almanlar için Sekiz Tek teknesinde 1988’den sonra 24 yıl ara ile gelen ilk Olimpik Altın olarak da tarihi bir değer taşıyordu. Bu başarı hikayesinin altında antrenör Ralf Holtmeyer’in imzası vardı.

Dört yıl sonra 2016 Rio Olimpiyatına gelindiğinde İngiliz Milli Takımı tarihinin en başarılı antrenörü olan eski Doğu Alman Jürgen Groblerin ekibi o yıl kazandıkları Dünya Şampiyonluğu ünvanı ve güveni ile yarışa başladılar ve birinci olarak bitirdiler. İngilizler dört yıl önce kendi evlerinde kaybettikleri yarışın rövanşını 1 saniye ile almışlardı. Alman efsanesi bitmişti.

Rio’da A Final yarışını altıncı, yani sonuncu olarak tamamlayan ama mükemmel yarışan çok genç Yeni Zelanda ekibi kimsenin dikkatini çekmemişti.

2016 Rio Olimpiyatı bitip ekipler evlerine dönerken antrenörler 2020 Tokyo’yu hayal etmeye başlamışlardı bile…

Kürek camiasının da gözleri 2020 Tokyo Olimpiyatına çevrilmişti. Ekipler yenilenecek miydi, antrenörler görevlerinde kalacaklar mıydı? Antrenman metotlarındaki değişikliklere kim daha iyi adapte olacaktı…

Pandemi nedeniyle Tokyo Olimpiyatının bir sene ertelenmesi antrenörleri çok zorladı. Ekiplerde zorunlu ve gerekli tazelemeler yapıldı ve yarış günü geldi çattı.

Bundan sonrası Altın Madalya hayali kuran her iki ülke Almanya ve İngiltere için de bir kabus gibiydi. Sekiz Tek Final yarışında siyah palalı kürekler ve siyah tekneleri ile Yeni Zelandalılar her zaman yaptıkları gibi vasat bir 1000 metre geçtikten sonra vites değiştirerek 1000-1500 arası üçüncü beş yüzde inanılmaz bir atakla yarım tekne öne geçtiler. Bir hayalet gibi yarışın kontrolunu ele geçiren, bol madalyalı yaşlı şöhretlerle takviye edilmiş ve artık o kadar da genç olmayan Yeni Zelanda ekibinin ne zaman yorulacağını bekleyenler hayal kırıklığına uğradılar.

Yeni Zelanda (Kiwi’ler) 5:24.64 ile çok net birinci olurken son metrelere üçüncü olarak giren Almanlar tecrübelerini konuşturup yarışın son düdüğe kadar bitmediğini ispatlayarak insanüstü bir güçle çektikleri en son üç kürekle Gümüş Madalyayı İngilizlerden kaptılar.

Almanya 5:25.60, İngiltere 5:25.73.

Yarışın videosunu izlerken özellikle 1000-1500 arasında Yeni Zelandalı kürekçilerin küreğe nasıl asıldıklarını izlemenizi öneririm. Tabii bir de Almanların son üç küreğini…

https://www.youtube.com/watch?v=fs2IkP2CRnw

Celal R. Gürsoy

03,11,2021