KÜREK SPORUNDA ELİT SEVİYEDE YILLIK ANTRENMAN PLANLARINDA YOĞUNLUK DAĞILIM MODELLERİ Recep Selim Akıcı Yıllık Antrenman Planları tasarlanırken takip edilecek model seçimi kürekçilerin fizyolojisini ve...
Kürek sporunda Antrenman
planlarının yoğunluk dağılımının yönetimi;
Recep Selim Akıcı
Boğaziçi Üniversitesi
Doğru Antrenman yapıyor muyuz?
Günümüzde tüm Olimpik sporlarda olduğu gibi olimpik kürek dalında da çok büyük uluslararası rekabete şahit oluyoruz,
Bu mücadelede uluslararası başarıya ulaşabilmek için çok iyi organize edilmesi gereken birçok faktör bulunmaktadır.
Antrenörlerin ve teknik ekibin görevi sporcuların doğru zamanlarda hedeflenen performansa başarı ile ulaşmalarını sağlamaktır.
Spor dünyasının her alanında çalışan bilim insanları yeni keşifleri antrenörlerin kullanıma sunmaktadır.
Günümüzde bilginin güncellenme süresi çok kısalmıştır UNESCO ya göre 1960-70’ lerde on yıl olan yenilenme süresi 1980-1990’ larda beş yıl olarak gerçekleşirken günümüzde birçok disiplinde bilgilerin güncellenme süresi iki - üç yıldır
Bu gelişmelere bağlı olarak Olimpik kürek dalında performans yönetiminde her türlü yeni bilgi ve üretilen teknoloji sahada kullanılmaktadır.
Kürek sporunda da antrenörlerin artık sadece suda veya karada sporcularını takip eden kişiler değil aynı zamanda en yeni bilgi ve teknolojiyi kullanımda yetkin kişiler olmaları önemlidir.
Günümüzde yüksek performans kürekte antrenman plan ve programları dinamiktir, genel prensipler dışında kürekçilerin bireysel fiziksel performans verilerini takip eden göz önünde tutan sistematik yöntemler başarının anahtarıdır.
Antrenman
planlamasında denetim ve yeniden ayarın önemi:
(Audit / Tune-Up)
1- Antrenman programlarında nelerin gerçekleştiğini denetlemek için önemlidir
2-Antrenman programlarının etkinliği gözden geçirilerek gereğinde bireyselleştirerek gerekli düzeltmeleri yapmak için önemlidir
3- Performanslarda sapma veya kötüye gidiş tespit edilirse hızla müdahale etme imkânı bulmak için önemlidir
4- Ekiplerin ve sporcuların ilerleyişini ölçüp süreci geliştirmek ve belgelemek için önemlidir.
Performans takibinin
teknolojik boyutu:
Kürek antrenörleri bunlardan nasıl yararlanabilir?
Günümüzde nano teknolojinin sporda kullanılmasıyla sporcuların performans takibi çok boyutlu gelişmeleri sağlamıştır.
Kullanılan nano teknolojik malzemeler sayesinde sporculara giydirilebilen akıllı tekstil ürünleri veya direk vücuda uygulanan sensörlerler içeren Readibandlar sayesinde Yüksek performans sporda çok önemli parametreler ölçülebilmektedir.
Kandaki laktat düzeyi,
Nefes alma hızı ve sıklığı,
Kalp atım sayısı ve basıncı,
Uygulanan kuvvet basınç,
Su kaybı seviyesi rehidrasyon
Uykunun kalitesi,
Yorgunluk seviyesi,
Vb. gibi birçok veri anında antrenörlerin, spor bilimcilerin bilgisayar veya mobil cihazlarına anında ulaşabilmektedir.
Bu teknolojileri kullanmak çok pahalı bir maliyet getirmez, Karanlıkta el yordamı ile yön bulmaya çalışmak yanlış yola girmeye ve daha büyük maliyetlere sebep olur.
Bütün dünya şampiyonu, Olimpiyat şampiyonu Kürekçilerin antrenman yönetimini incelediğimizde muazzam bir yoğunluk disiplini olduğuna şahit oluyoruz. Önceden tespit edilmiş yoğunluk alanlarına tüm antrenmanlarında harfiyen çok disiplinli şekilde uyduklarını görüyoruz.
Doğru Antrenman:
Antrenman yükü - Antrenmanın
yarattığı baskı - Antrenman gerilimi arasındaki
fark ve ilişki nedir?
Bilindiği üzere Performansın Gelişimi ile ilgili olarak süreç şöyle
işlemektedir:
Antrenman Uyaranı →Hücresel ve Sistemik adaptasyon →Performans değişikliği
Performansta ilerleme olabilmesi için metabolizmada yeterli stres yaratılmış olması gerekir ancak her sporcunun yüklenme kapasitesi farklıdır, bireyseldir.
Antrenmanlarda sporcu üzerinde baskı yaratacak yük kimi kürekçide gelişme yaratmak için yeterli olmaz iken başka bir sporcu için fazla olabilir.
Basit bir tahta çubuk ve üstüne konan ağırlık örneği ile anlatmaya çalışalım.
Birinci şekilde üzerine yük (Load)olarak ağırlık konulan bir tahta gözükmektedir.
Burada yük ve yaratılan baskı ile (stress) cismin taşıma kapasitesi uyumludur.
Tahta cisimde herhangi bir şekil değişikliği olmaz.
İkinci örnekte ağırlık arttırılınca yani tahta cismin kaldırabileceğinden fazla yük (Load) konulunca gerilim(strain ) artıyor ve tahta şekil değiştiriyor deformasyon başlıyor.
Oluşan bu deformasyon ölçülebilir ve biz bunu (strain) oluşan gerilim diye tarif edebiliriz.
Eğer yük kaldırılırsa tahta yavaş yavaşta olsa tekrar eski orijinal şekline geri döner.
Bir problem yoktur geçici deformasyon ile adaptasyon oluşmuş cisim orijinal haline dönmüştür.
Ancak uygulanan yük arttırılmaya devam edilirse ve tahtanın taşıma kapasitesini aşıp tolere edilemeyecek düzeye ulaşırsa cisimde KIRILMA meydana gelir ….
Artık eski orijinal haline dönüş olma imkânı kalmamıştır. Bu istenen bir durum değildir.
Bu örnek Antrenman bilimine uyarlanarak kullanılmak
istenirse şöyle açıklana bilinir:
Sportif performansta gelişme olabilmesi için sporcu üzerinde yeterli uyaran olmalıdır.
Gelişme için gerilim gereklidir.
Sporcu üzerinde gelişme sağlayacak yeterli gerilime ulaşıldığında adaptasyon sağlanır, Fizyolojik ve psikolojik sistemler buna cevap verir ve dayanıklılık performansı artar.
Burada önemli husus ve olması istenen ‘’ Performansta iyiye gidişi yaratacak antrenman yükü ve yeterli gerilim yaratılıp çalışma bittikten sonra sporcunun hızla toparlanmaya geçebilmesidir’’
Ancak, uygulanan antrenman yükü sporcunun kaldırabileceğinin çok üstünde ise ve uygulamaya devam edilirse, bu durum sporcu üzerinde çok aşırı gerilim yaratacak toksik yan etkiler ile fizyolojik ve psikolojik sistemlerde kırılmalar olup performansta kötüye gidiş başlayacaktır.
Hedeflere ulaşabilmek için yapılan antrenmanların sporcunun veya ekibin performans gelişimine uygun olup olmadığı neler ihtiva ettiği kapsam ve yoğunluk dağılımı arasındaki ilişki çok önemli ve belirleyicidir.
Kürek
Sporunda Antrenmanın yoğunluk Bölgelerine göre sınıflandırmasında yeni
yaklaşımlar
Kürek sporunda antrenman modelleri ve metodolojisi ile ilgili olarak yakın zamana kadar doğru kabul edilmiş bazı uygulamalar ve yöntemler ileri teknolojinin ve tıp alanındaki araştırmaların getirdiği yeni bilgilerle değişime uğramış veya tamamen terk edilmiştir.
Kürekte Uluslararası alanda üst düzey başarı için çok çalışmanın ve bunun için yüksek motivasyonun önemli olduğu aşikârdır.
Başarı için yıllar boyunca her gün defalarca antrenman yapmak gerekli olabilir.
Ancak, yapılan antrenmanların neler ihtiva ettiği kapsam ve yoğunluk dağılımı arasındaki ilişki çok önemlidir.
Kapsamın kısaca tarifi antrenmanlarda yapılan işin tamamıdır.
Kürek sporunda antrenman planları ve bölümlerinde “ Kapsam” bir antrenman biriminde yapılan kilometre veya toplam çalışma zamanını ihtiva eder.
Yoğunluk ise basitçe anlatımı ile uyaranın şiddeti, birim zamanda sarf edilen efor olarak tarif edilir.
Kürek sporunda yoğunluk, dakikada çekilen kürek sayısı, 500 metre ara geçiş zamanı, kalp atım sayısı, kanda oluşan laktat değerleri gibi güç ölçümlerini içerir.
Kürek Sporunda antrenman metodolojisinde yoğunluk bölgelerine göre
çeşitli sınıflandırma modelleri kullanılmaktadır.
Uluslararası örneklerinde görüleceği gibi antrenman yoğunluğu ile
ilgili bölgeleri tayin etmede diğer parametrelerle birlikte esas olarak kanda
oluşan laktat miktarı tayin edici etken olarak alınmaktadır.
A) Beş ve + bölgeli yoğunluk model i
B) Üç bölgeli yoğunluk modeli
Klasik beş bölgeli yoğunluk modeli:
Beş antrenman bölgesi ihtiva eden sistem kürekte son senelere
kadar en çok kullanılan model olmasına rağmen uluslararası alanda tam bir birlik
yoktur.
Örnekler: Çok Bölgeli Modeller
KAT. |
TEMPO K.T. / B.T. |
%FC Max |
% Hız 2000M.
|
Laktik.A. M.mol. |
Toplam Antr. süresi |
Effektif Antr. süresi |
Antren Bölümleri Süre
/Km. |
Tekrar sayısı |
Dinlen |
E |
16-18/18-20 |
%65 %75 |
%75 %85 |
<2 |
30’-125’ |
30’-120’ |
10’-40’ 2KM-8KM |
1-12 |
30’’-5’ |
D |
18-24/20-26 |
%70 %80 |
%80 %85 |
2-3 |
30’-125 |
30-120 |
10-40 2-8 KM |
2-12 |
30’’-5’ |
C |
24-28/26-30 |
%80 %90 |
%85 %90 |
3-5 |
60-100 |
30-60 |
10-20 2-5KM |
2-6 |
5’-10’ |
B |
28-32/30-34 |
%85 %95 |
%90 %95 |
4-8 |
60-100 |
20-40 |
4-10 1-3 KM |
2-6 |
4-10’ |
A2 |
32-36/34-38 |
%90 %100 |
%100 |
8-12 |
60-100 |
5-20 |
40’’-9’ 250-2000M |
1-20 |
15’’-10’ |
A1 |
>36/>38 |
%100 |
>%110 |
>12 |
60-100 |
2-5 |
15’’-30’’ 100-250M |
4-20 |
45’’-90’’ |
F |
14-22/16-24 |
%65 %75 |
------- |
4-6 |
45-100 |
15-30 |
3’-8’ 500-1500M |
2-5 |
3’-8’ |
B) Üç Bölgeli yoğunluk modeli:
Son yılarlarda önemli sayıda spor bilimci ve ülke üçlü bölge sistemine geçmiştir.
Bu modelde bölgeleri çok daha kolay ayrıt edilme imkânı vardır dolayısı ile antrenman programların daha iyi organize edilmesini sağlar.
Üç bölgeli modelde beş bölgeli modeldeki birinci ve ikinci bölgeler birleştirilip birinci bölge olarak adlandırılır. Yine dördüncü ve beşinci bölgeler birleştirilip üçüncü bölge olarak adlandırılır.
Laktat miktarının 2 -4 mmol olduğu bölge ise ikinci bölge olarak kabul edilir.
1. Bölge düşük yoğunluktaki çalışmaları
2. Bölge orta şiddetteki çalışmaları
3. Bölge ise yüksek şiddetteki çalışmaları ihtiva eder
Her bölgede yapılacak antrenman zamanı ve miktarı seçilen aktivite ile de ilgilidir.
Örnek olarak bir sporcu birinci bölgede de beş saat bisiklet binebilir ancak aynı zamanı koşması mümkün değildir.
Koşma bisikletten daha zordur buna göre bisikletçi ile koşucunun veya kürekçinin yıllık antrenman süreleri farklıdır.
Atletler yılda 500-700 saat antrenman yapar iken bisikletçi 1400 saate ulaşabilir
Kürekte dayanıklılık
performansını iyileştirmede düşük yoğunlukta antrenmanın önemi
Tavuklar neden uçamaz ?
Kuşkusuz tavuklar uçamaz, güvercinler ise kuş
dünyasının en dayanıklı hayvan türlerindendir acaba neden diye kendimize sorabiliriz.
Egzersiz performansında mitokondri fonksiyonuna yoğun
bilimsel ilgi, 1950 yılların başlarına kadar uzanır.
Bu yıllarda fizyologlar tavukların göğüs ve kanat
kaslarında az miktarda mitokondriye sahip olduğunu fark ederken, güvercinlerde ise
mitokondri yoğunluğu yüksek olduğunu tespit etmişlerdir.
Araştırmacıların bu tespitleri mitokondriyal
konsantrasyon büyüklüğünün egzersiz kapasitesiyle yakından ilgili olduğuna
inanmalarına yol açmıştır
Bilim adamları, mitokondrinin kendi genetik materyallerini içerdiğini ve
bir kişinin vücudundaki tüm mitokondrileri annesinden miras aldığını, kişinin
dayanıklılık kapasitesini annenin daha çok etkilediğini belirtmişlerdir.
Eğer anne iyi bir dayanıklılık sporcusu ise, o kişinin de bu konuda şanslı
olması çok muhtemeldir.
Daha fazla mitokondri daha iyi performans anlamına geliyor ise onu
arttırmak için ne yapmanız gerekir?
Kaslarınızın içinde mitokondri adı verilen çok sayıda mikroskobik yapı
bulunmaktadır
Mitokondri sitoplazma içerisinde bulunan hücre organellerinden
biridir. Hücre sitoplazmasında enerji üretim merkezidir.
Kelime Yunanca mitos(iplik)ve khordion sözcüklerinden üretilmiştir
boyutları 0,2-0,5 mikron arasında değişir şekli ise oval ve çubuk şeklindedir
Her ne kadar normal bir mikroskopla görülemez derecede küçük olsalar da
mitokondri sportif performans için büyük önem taşımaktadır; mitokondri yoğunluklarını
arttırdıkça, dayanıklılık performans kapasitesi de eşzamanlı olarak artar.
Bunun nedeni, mitokondrinin, kas hücrelerinin içinde karbonhidrat, yağ ve
proteinin oksijen varlığında, egzersiz yapmanız için gereken enerjiyi
oluşturmak için parçalanabileceği tek yerler olmasıdır.
Basitçe söylemek gerekirse, ne kadar çok mitokondriye sahipseniz,
egzersiz sırasında o kadar çok enerji üretebilir ve o kadar hızlı ve uzun süre
koşabilir, kürek çekebilir, bisiklete binebilir veya yüzebilirsiniz.
Bu buluştan sonra egzersiz fizyologları mitokondri yal sayıları arttırmak
için hangi egzersiz türünün en etkili yöntem olduğunu merak etmeye
başladılar.
Hızlı kısa süreli egzersiz mi? Uzun süreli ve yavaş egzersiz mi? veya
hızlı ile yavaş şiddette egzersizleri karıştırma mı? En etkili antrenman yöntemi
sorusuna cevap aradılar.
Mitokondri yal yoğunluğu optimize etmek için acaba bir egzersiz ne kadar
sürmelidir diye düşünmeye başladılar.
Araştırma neticeleri birçok bilim adamı ve uzman tarafından uzun süreli düşük
yoğunlukta antrenmanların mitokondri yal
sayıları arttırmanın en etkili yöntem olduğunu ve böylece dayanıklılık
performans kapasitesini artırmanın en iyi yolu olduğu fikrini benimsemesini
sağlamıştır..
Cytochrome C enzimi mitokondri içerisinde ATP üretiminden sorumlu olan
elektron taşıma zincirinde elektron taşımasından sorumlu hem oproteinlerdir hücreler
soluduğumuz havadaki oksijeni bu enzim sayesinde hücreye alır ve dayanıklılık
performansında çok önemlidir.
Dayanıklılık performansında en etkin olarak yer alan yavaş kasılan kas
fibrillerinde en iyi Cytochrome artışı için en etkili egzersiz yöntemi VO2 max ın %70-75 ine kadar olan çalışmalar
olarak görülmüştür.
Kürek sporu ile ilgili modern araştırmalar 2000m olimpik kürekte enerji gereksiniminin %78-88 inin Aerobik %12-20 inin ise anaerobik yollarla sağlandığını göstermektedir.
Son yıllarda artan hız grafiğine rağmen değişen bir şey yoktur, kürek sporunda dayanıklılık performansı en önemli belirleyicisidir.
Düşük
yoğunlukta kürek çekerken kandaki laktat miktarı 1-2 mmol civarındadır bu
durumda kürekçi yeterli glikojen ile uzun süre yorgunluk duymadan kürek
çekebilir bu durum glikojen depoları
azalana kadar devam edebilir.
Ancak
Treshold seviyesinde yapılan çalışmalarda (laktat seviyesinin 2-4 mmol aralığında)
kandaki asidite ve metobolitler artarması sebebi ile kürekçi çok daha kısa sürede yorgun düşer
Özellikle
catechoıamines epinephrine ve norepinephrine katekolamin artışları ilk başta iyi gözükür (norepirephine kalp
atım hızı ve kan basıncını arttırır glukoz transportunu etkiler salınımı
arttırır) ancak yoğunluk arttıkça bu salgıların miktarıda artar.
Bütün
over training sendromlarının sebebi bu hormonların kandaki miktarıdır ve çok
risklidir.
Metabolik
stresse özellikle çok iyi antrene edilmiş sporcular dayanabilir 2-4 mmol
üzerindeki yoğunluklar overtraining riskini taşır.
Dünyada
önemli başarılara sahip ülkelere ve sporcuların toplam antrenmanlarındaki
oranlara bakıldığında bu sporcuların %75 - %90 oranında çok düşük yoğunlukta
antrenman gerçekleştikleri görülür.
Birçok
başarılı ülkelerin yıllık antrenman planlarındaki düşük yoğunlukta antrenman oranı %90 a
ulaşmıştır.Bu düşüş özellikle programlarda anaerobik eşik (AE ) antrenmanlardaki
azalma ile sağlanmıştır.
Günümüzün
çok rekabetçi ortamında,önceden
planlanan antrenman ile gerçekleşen antrenman arasında farklar
oluşmaktadır, bunun en büyük sebebi de
gereğinden fazla testler ve seçme vb. müsabakalar olarak görülmektedir .
Anaerobik
eşik ve üzerindeki yüksek yoğunluk içeren test ve seçme uygulamaları sporcuların performans gelişim
için büyük risk taşımakta oluşan toksik yan etkiler ile hedeflenen yere ulaşamadan performans düşüşleri
başlamaktadır
Polarize (kutuplaşmış ) antrenman yöntemi
nedir ?
Antrenman
yoğunluğu dağılım modellerinde (TID) bilimsel açıdan tanımları yapılan çeşitli
örnekler vardır (treshold-pyramid vb.)bunlardan bir yenisi Norveçli Bilim adamı
Stephen Sailer tarafından geliştirilen
Polarize modeldir.
Son yıllarda
birçok başarılı sporcu ve ülkede polarize antrenman metodolojisi uygulanmaktadır
Polarize
antrenman sisteminde programlarda
threshold bölgesindeki antrenman oranı düşülürülerek düşük ve yüksek yoğunluktaki çalışma
bölgeleri kullanılır.
Bu
sistemde antrenman yükü artsa da overtraining riski ortadan kalkar en az düzeye
düşer. Hormonal ve biyokimyasal dengesizlik önlenir.
Bu modelde
düşük yoğunlukta çalışmalar toplam
antrenman süresinin %80-90’ına ulaşır.Laktat
eşiğin üzerinde %15-20 zaman ayrılırken
treshold seviyesinde ise en fazla %5 civarında
antrenman gerçekleştirilir.
Beş bölgeli
yoğunluk modelinde uyarlarsak polarize
antrenmanın %80 i birinci ve ikinci
bölgede %15-20 si ise 4-5.Bölgede gerçekleşir üçüncü bölgede çok az %5
civarında zaman ayrılır.
Üç
bölgeli yoğunluk modelinde ise antrenmanların %80 hatta %90 ‘nın birinci
bölgede yapılırken 3.bölgede oran %15-20
dir ikinci bölgede oran yine%5 civarındadır.
Prof. Stephen Seilerin dayanıklılık sporcularının
gerçekte nasıl çalıştıkları ile ilgili araştırmaları ile dünya çapında tanınan
bir bilim adamı olup polarize antrenman yoğunluğu dağılım modeli son yıllarda
çok popüler hale gelmiştir.
|
KÜREK SPORUNDA ELİT SEVİYEDE YILLIK ANTRENMAN PLANLARINDA YOĞUNLUK DAĞILIM MODELLERİ Recep Selim Akıcı Yıllık Antrenman Planları tasarlanırken takip edilecek model seçimi kürekçilerin fizyolojisini ve...
YÜKSEK PERFORMANS KÜREK SPORUNDA TEKNOLOJİ KULLANIMININ ÖNEMİ ALGORİTMİK VE SEZGİSEL (HEURİSTİC) YAKLAŞIM MODELLERİ Recep Selim Akıcı [email protected] Günümüzde elit sporun her dalında olduğu gibi...
KÜREK SPORUNDA İTALYAN ANTRENMAN METODOLOJİSİ VE ÖRNEKLERİ Yazan: Recep Selim Akıcı Olimpik Antrenör [email protected] Kürek Dünyasında Esen İtalyan Antrenör Fırtınası Son yıllarda birçok İtalyan k...
Yüksek Performans Kürek Sporunda Yeni Akımlar ve Değerlendirmeler... Recep Selim Akıcı Olimpik Antrenör recepakici @gmail.com Uluslararası spor camiasında 1980’li yıllarda antrenman ile ilgili bir slo...
Kürek sporunun geleceği ve stratejik yaklaşımlar. Yazan: Recep Selim Akıcı 1) Elit seviyede Kürek Sporunun popülaritesi ne durumda. 2)Uluslararası Kürek Federasyonunun (FISA) yeni stratejik yaklaşımla...
KÜREK SPORUNDA ELİT SEVİYEDE BAŞARI YAŞI VE ETKİLİ FAKTÖRLER Recep Selim Akıcı 2022 Dünya Büyükler Şampiyonasına bir bakış ve değerlendirme; Dünya büyükler kürek şampiyonası Çek Cumhuriyetinin Raçice ...